Axis, teknolojinin hızla evrimleştiği günümüzde, 2024 yılında güvenlik sektörünü etkileyecek beş temel teknoloji trendine dikkat çekti. Yapay zeka, analitikler, siber güvenlik, sürdürülebilirlik ve düzenleyici unsurlar gibi konular, sektörün geleceğini belirleyen ana unsurlar arasında her zamankinden daha fazla yer alacak.
Teknolojinin hızla evrimleştiği günümüzde, güvenlik sektörü de beş temel teknoloji trendiyle şekilleniyor. Yapay zeka, analitikler, siber güvenlik, sürdürülebilirlik ve düzenleyici kurumlar gibi konular, sektörün geleceğini belirleyen ana unsurlar arasında yer alıyor. Bu trendlere uyum sağlamak ve güvenliği daha etkili hale getirmek için sektördeki aktörlerin, teknolojiye entegre edilmiş çözümler üzerine odaklanması ve düzenleyici standartlara uyum sağlaması şart.
Teknolojinin bireylerin hayatı ve iş dünyasına yaygın bir şekilde nüfuz etmiş olması yeni bir gelişme değil. Ancak bunun yaşama entegrasyonunun derinliği, yeteneklerindeki ilerlemeler ve toplumdaki etkilerine dair farkındalığın artması şimdiye kadar hiç olmadığı kadar büyük önem taşıyor.
Bu bağlamda, küresel ölçekteki birçok trend - jeopolitik sorunlar, ekonomik belirsizlik, çevresel endişeler ve insan hakları gibi - tüm teknoloji sektörlerinde olduğu gibi güvenlik endüstrisi için de önemli sonuçlara yol açmakta.
Bu konuda bir açıklama yapan Axis Communications Orta Asya ve Türkiye Satış Müdürü Ayşegül Demirkol, “Giderek artan akıllı teknoloji kullanımı, doğası gereği hassas veri topluyor ve uluslararası ticareti etkileyen jeopolitik sorunlardan diğer sektörler gibi etkileniyor. Axis olarak, yeniliklerin daha akıllı ve daha güvenli bir dünya yaratması gerektiği konusunda her zamankinden daha kararlı olunması gerektiğine inanıyoruz.
Güvenlik sektörü olarak görevimiz endüstrimizi gezegenimizin ve insanların karşı karşıya olduğu kritik sorunlara yanıt vermekle uyumlu hale geltirmek” diyor ve ekliyor “Her zaman olduğu gibi, insan yaratıcılığı, teknolojik ilerlemeler ve etik iş uygulamalarının birleştirilerek dünyayı daha güvenli ve yaşanılabilir bir yer hale getirme olasılığında iyimseriz.”
2024'te güvenlik sektörünü etkileyecek 5 temel teknoloji trendi
1. Güvenlik Sektöründeki Yaratıcı Yapay Zeka Potansiyeli
Teknoloji trendi, güvenlik yazılımlarında, yapay zeka ve derin öğrenmenin potansiyeline odaklanarak, özellikle kameralarda gelişmiş analitiklere önem vermişti.
Derin öğrenmenin bu ağa yayılması hızlanıyor. Hemen hemen her yeni ağ kamerası, derin öğrenme yeteneklerini içeriyor ve analitiklerin doğruluğunu büyük ölçüde artırıyor. Bu yetenekler, bulut çözümlerinin temelini oluşturarak, ağır bant genişliği gereksinimlerini ortadan kaldırır ve bulutta işlemleri azaltır.
Ancak, 2023, generatif yapay zekanın temel oluşturduğu yıl oldu. Yapay zeka, kullanıcıların doğal dil talimatlarından ve sorularından yola çıkarak yeni içerikler - kelime, resim, hatta video - oluşturmayı desteklemeye başladı.
2024’de yaratıcı yapay zeka kullanılarak güvenlik odaklı yeni uygulamaların ortaya çıkmasını bekliyoruz. Operatörler sahnede ne olduğunu daha doğru ve verimli bir şekilde yorumlayabilir ve aynı zamanda etkileşimli sorulara daha kullanışlı ve işlevsel yanıtlar sağlayan müşteri desteği olarak kullanılabilir. Ayrıca, yaratıcı yapay zekanın, yazılım geliştirmede kanıtlanmış değerinin güvenlik sektöründe de önemli bir fayda olacağı görülecektir.
Tabii ki, yaratıcı yapay zekanın risk ve potansiyel sorunları konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. Hangi modellerin nasıl kullanılacağı konusundaki tartışmalarda açık kaynaklı modellerin yaratacağı büyük risk gözardı edilmemelidir.
2. Hibrit Mimariyi Yöneten Çözüm Yönetimi Verimliliği
Hibrit çözüm mimarileri - özellikle yerinde, bulutta ve edge teknolojilerinin avantajlarını kullanmada - güvenlik çözümünde artık standart hale gelmiştir. Fonksiyonlar, sistemin her aşamasında etkili olan yerlere dağıtılır ve bu da artan bir esneklik düzeyi sağlar. Sonuçta, sistem mimarileri tedarikçilerin tercihlerine değil müşterinin ihtiyaçlarına hizmet etmelidir.
Bir çözüm, tedarikçilerelere kolayca erişim ve sistemin öğelerini yönetme yetenekleri sağlar ancak tedarikçiler daha fazla sorumluluk almalı ve müşteri yükünü azaltmalıdır.
Hibrit mimariler, çözüm yönetimi ve işletme süreçlerinde, AI destekli ve otomasyonlu kullanım durumlarını destekler; artan sistem erişilebilirliği, insan desteği ve AI'dan yararlanarak farklı örneklerin güçlü yönlerinden faydalanma olanağı sağlar.
3. Her Zaman Güvenlik ancak Emniyette bir o kadar önemli
Güvenlik ve sağlığına yönelik güvenlik sıklıkla tek bir konu olarak işlenir. Gittikçe artan şekilde bunların ayrı kullanım durumları olduğu tanınmaktadır: güvenlik, kasıtlı eylemleri önlemekle ilgiliyken - hırsızlıklar, vandalizm, insanlara yönelik saldırılar vb. – emniyet, insanlara, mülklere ve çevreye zarar verebilecek kasıtsız tehlikeler ve olaylarla ilgilidir.
Video gözetleme ve analitiğinin, insanların güvenliğine yönelik kullanım durumlarında kullanımı hızla artacak ve bundan sonra da devam edecektir.
Maalesef bunların arasındaki en önemli unsur iklim değişikliğidir. Aşırı hava koşulları, seller, orman yangınları, toprak kaymaları, çığlar ve daha fazlasına neden olan bu konular, yetkililerin potansiyel felaketlerin erken uyarısını yapmaları, hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verebilmeleri için, video gözetleme, çevresel sensörler ve analitikler artan bir şekilde kullanılacaktır.
4. Teknolojiyi Etkileyen Düzenlemelere Uyum
Uyumluluk konusunda küresel ve yerel düzenleyiciler, teknolojinin gelişimi, uygulanması ve kullanımı üzerinde artan bir etkiye sahiptir. Bu konuda tedarikçiler ve son kullanıcılar dikkatli olmalı ve işbirliği konusunda birlikte çalışmaya odaklanmalıdır.
Yapay zeka, siber güvenlik, sürdürülebilirlik, kurumsal yönetim gibi konular, artan düzenleyici denetime tabi olan alanlardır. Tedarikçiler, müşterilerin uyum gereksinimlerini destekleyen şekilde teknolojilerini geliştirmeli ve işletmelidir.
Bu sürekli gelişen ve değişen ve tedarik zinciri boyunca sürekli özen, gelişim ve şeffaflık gerektiren bir alandır. Güvenlik teknolojisi kullanıcıları için önemli bir güven unsuru olan bu konu, tedarik zincirlerindeki her bağlantının, kendi düzenleyici uyumları desteklemesi konusunda emin olmasını gerektirir.
Video gözetleme, organizasyonlarda sağlık ve güvenlik politikalarına ve güvenli çalışma uygulamalarına uyumluluğu sağlamak için kullanılacaktır. Örneğin gerekli Kişisel Koruyucu Donanım’ın (KKD) kullanımı, risk yönetimi, sağlık ve güvenlik direktiflerine uyum ve düzenleyici gereksinimlerin sağlanması, organizasyonlarda koruyucu politikalara ve güvenli çalışma uygulamalarına uyulup uyulmadığını gözlemek için yaygın olarak kullanılacaktır. İnsan hayatını etkileyen durumlar ortaya çıktığında, video gözetimi soruşturmaları giderek daha kullanışlı ve önemli bir araç olacaktır.
5. 'Toplam Sistem' Perspektifini Benimsemek
2024’de her güvenlik sistemi öğesinin etkisi artan bir şekilde incelenecek, tedarikçiler ve müşteriler geniş bir faktör yelpazesini izleyecek, ölçecek ve giderek daha fazla raporlama yapacaktır.
Enerji tüketimi bu konuda iyi bir örnektir. Bir video kamera nispeten az enerji tüketebilir ancak verinin aktarıldığı sunucular, santraller ve routerlar, soğutma gerektiren büyük veri merkezlerinde olduğunda durum değişir.
Bu toplam sistem perspektifi, endüstri için çok kullanışlıdır. Sistem genelinde fayda sağlayan yeni teknolojiler ve kameraların inovasyonlarına yol açan bu gelişme, sunucu soğutma gereksinimlerini azaltan depolama ve sunucu yükünü azaltan kameralar geliştirmek için iyi bir fırsattır. Daha sürdürülebilir ürün nakliyesi, ambalajlama ve standart bileşenlerin kullanımı da bu konuda önemli rol oynayacaktır. Tedarik zincirinin baştan sona görünürlüğü ve kontrolü esastır.
Toplam sahip olma maliyeti (TCO) önemli olsa da güvenlik sektörü tedarikçileri giderek önemi artan finansal olmayan çevresel ve toplumsal konularla ilgili olarak şeffaf olmalıdır.
Axis, güvenliği ve iş performansını artırmaya yönelik çözümler yaratarak, daha akıllı ve daha güvenli bir dünyanın varlığını mümkün kılar. Bir network teknoloji şirketi ve sektör lideri olan Axis; video gözetimi, erişim kontrolü, interkom ve ses sistemleri ile ilgili çözümler sunar. Bu çözümler akıllı analiz uygulamalarıyla daha da gelişmiş hale getirilir ve yüksek kalitede eğitimlerle de desteklenirler.
Axis, 50'den fazla ülkede kendini işine adamış yaklaşık 4.000 çalışana sahiptir ve müşteri çözümleri sunmak için dünyanın her tarafında teknoloji ve sistem entegrasyonu iş ortakları ile iş birliği yapar. Axis 1984 yılında kurulmuş olup genel merkezi İsveç'in Lund şehrindedir.